29 Aralık 2009 Salı

Zorla Götürme Kararı Demokrasi ve Hukuk Ayıbıdır

Eski DTP'li milletvekillerini mahkemeye zorla götürme kararı, neresinden bakılırsa bakılsın büyük bir demokrasi ve hukuk ayıbıdır.

Birçok milletvekilinin sayısı 500'ü aşan adli suçlar kapsamına giren dosyaları yıllardır TBMM'de durduğu halde, yaptıkları siyasi konuşmalar nedeniyle, eski DTP'lilerin dokunulmazlıkları dikkate alınmadan ifade vermeye zorlanmaları kabul edilemez.

Mahkemenin, Anayasa'nın 14. Maddesi’nden hareketle zorla götürme kararını alması tartışılmaya muhtaçtır. Çünkü, konuşmalarda işlendiği ileri sürülen suçların Ceza Yasası'nda birebir açık karşılığı gösterilmemiştir ve muğlaklık söz konusudur.

Bu muğlaklığa rağmen dayatılan tavır açık bir çifte standarttır ve TBMM de bunu seyretmektedir. Kendi milletvekiline sahip çıkamayan bir meclisin ülkenin sorunlarına sahip çıkması nasıl beklenir.

AKP Hükümeti, Kürt sorununun demokrasi zemininde çözülmesi imkanlarını hoyratça tüketmektedir. Bu tutum devam ederse, açılımın bundan sonraki adı ‘şiddet ve zor açılımı’ olacaktır.

Hukuk ve demokrasi dışı gelişmelere seyirci kalınamaz. Hükümet ve TBMM duruma müdahale etmelidir.

Ufuk URAS
İstanbul Milletvekili

29 Aralık 2009

27 Aralık 2009 Pazar

Ufuk Uras: Darbeyi Savunana Onur Ödülü Verdik

Sabah Gazetesi'nin röportajının birinci bölümü için tıklayın

Sabah Gazetesi'nin röportajının ikinci bölümü için tıklayın

15 Aralık 2009 Salı

Ufuk Uras'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 10.08.2009 Verdiği Soru Önergesine Gelen Yanıt

soru önergesi için tıklayın

T.C.
ADALET BAKANLIĞI

Kanunlar Genel Müdürlüğü
Sayı : B.03.0.KGM.0.00.00.05/2423/5704 08/12/2009

Konu : Yazılı soru önergesi

TÜRKİYE BUYUK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

ilgi:
a) Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı ifadeli, 01/10/2009 tarihli ve A.01.0.GNS.0. 10.00.02-7/9217-15425/33455 sayılı yazı,

b)Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü ifadeli, 06/10/2009 tarihli ve B. 02.0.KKG.0.12/106-159-44-3933 sayılı yazı,

c) 23/10/2009 tarihli ve 2003/4892 sayılı yazı.

ilgi (a) yazınız ekinde Başbakanlığa gönderilen ve ilgi (b) yazı ile Bakanlığımızca cevaplandırılması tensip olunan, İstanbul Milletvekili Ufuk Uras tarafından Sayın Başbakan'a yöneltilip yazılı olarak cevaplandırılması istenilen 7/9217 Esas No.lu soru önergesine ilişkin cevaba esas teşkil edecek bilgilerin derlenebilmesi için ilgi (c) yazımızla ek süre istenilmiş olup, Türkiye Büyük Millet Meclisi içtüzüğünün 99 uncu maddesi uyarınca hazırlanan cevap örneği iki nüsha halinde ilişikte sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Sadullah Ergin
Bakan

EK:Soru önergesi cevabı (2 adet)

DAĞITIM
Gereği: Bilgi:
TBMM Başkanlığına Başbakanlığa

T.C.

ADALET BAKANLIĞI Kanunlar Genel Müdürlüğü

Sayı : B.03.0.KGM.0.00.00.05/2424/5705 08/I2/2009

Konu : Yazılı soru önergesi

Sayın Ufuk URAS
İstanbul Milletvekili

T.B.M.M.

Sayın Başbakan'a yöneltilip Bakanlığımız koordinatörlüğünde cevaplandırılması tensip olunan 7/9217 Esas No.lu soru önergesinin cevabı aşağıda sunulmuştur.

I- A) Çocukların toplumsallaşma sürecini kolaylaştırmak amacıyla, ceza infaz kurumlarında bulunan çocuklara yönelik olarak kurum içi ve dışı eğitim ve iyileştirme faaliyetleri ile salıverilme öncesi hazırlık ve sonrasında koruma yardım çalışmaları yürütülmektedir.

Ceza infaz kurumunda bulunan çocuklara yönelik eğitim ve iyileştirme faaliyetleri, kurumlarda bulunan eğitim ve psiko-sosyal yardım servisleri tarafından yürütülmektedir. Bu kapsamda, ceza infaz kurumlarında bulunan çocuklardan hiç eğitim görmemiş ya da eğitimlerini yarıda bırakmış çocukların eğitim ve öğretimlerine devam edebilmeleri için, her çocuk, eğitim ve öğretim servisi tarafından değerlendirilmekte, çocuğun eğitim ve öğretim almasına yönelik her türlü işlemler bu servis tarafından yapılmaktadır. Bu serviste, öğretmen ve kütüphaneci görev yapmaktadır. Eğitim servisi tarafından değerlendirilen çocuklar, yaş ve öğrenim sürelerinin uygun olması durumunda örgün eğitime, diğerleri ise açıköğretim okullarına yönlendirilmektedir.

Örgün eğitimlerine devam ederken tutuklanarak özgürlüğü bağlayıcı ceza alan ve ceza infaz kurumlarına gelen çocukların eğitim ve öğretimlerinin kesintiye uğramaması için, yapılacak işlemlerin belli bir sistem içinde gerçekleştirilmesi ve uygulama birliğinin sağlanması gerekli görülmüştür. Bu doğrultuda, öğrenimlerine devam ederken ceza infaz kurumlarına gelen çocukların, eğitim ve öğretim ile sınav haklarını kullanabilmeleri, salıverilmeleri ya da eğitimevlerine nakledilmeleri halinde, okullarına kaldıkları yerden devam edebilmelerini sağlamak amacıyla Millî Eğitim Bakanlığının 05/02/2004 tarihli ve 2004/06 Numaralı genelgesine göre işlem yapılmaktadır.

Çocuklar, kurumlarda yürütülen eğitim faaliyetleri kapsamında birinci ve ikinci kademe eğitimi başarı kursları, açık ilköğretim okulu, açık öğretim lisesi, açık öğretim fakültesi sınavlarına, öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi ile Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan sınavlara katılabilmektedirler. Bununla birlikte, çocuklar, merkezî sınav sistemi kapsamında yer alan seviye belirleme sınavına giriş hakkına da sahiplerdir. Bu sınavlar, sınav merkezi olan ceza infaz kurumlarında yapılmaktadır. Hükümlü ve tutuklu çocukların sınav başvuruları, yakınları tarafından yapılabileceği gibi kurumda bu işle görevli bir personel tarafından da yapılabilmektedir. Sınav başvuru tarihi kurum öğretmeni, yokluğunda ise eğitimden sorumlu personel tarafından takip edilmektedir. Sınavlar, belirlenen sınav merkezlerindeki ceza infaz kurumlarına gelen sınav komisyonları tarafından yapılmaktadır.

Çocuk hükümlü ve tutukluların, yukarıda sayılan sınavlara hazırlanmaları amacıyla, ihtiyaç duydukları bilgi ve donanımı edinebilmelerini sağlamak için hazırlık kursları açılmaktadır. Ayrıca, çocukların derslerinden geri kalmamaları ve kurumda bulundukları süreleri verimli şekilde kullanmaları amacıyla ders kitapları temin edilmektedir.

Hükümlü ve tutuklu çocuklara yönelik olarak, "Adalet Bakanlığı ile Diyanet işleri Başkanlığı Arasında Tutuklu ve Hükümlülerin Dinî ve Ahlâkî Gelişmelerini Sağlamaya Yönelik işbirliği Protokolü" gereğince, haftanın belli günlerinde din kültürü ve ahlâk gelişimi dersleri verilmektedir. Kütüphane faaliyetleri ise Ceza İnfaz Kurumlan Kütüphane ve Kitaplık Yönergesine göre yürütülmektedir.

Çocuklara yönelik olarak, konferans ve seminerler, tiyatro, konser, sinema gösterimi, resim, karikatür, halk oyunları, müzik, el sanatları, sergi, bilgi yarışmaları, münazara, satranç, dama ve benzeri çalışmalar ile önemli gün ve haftaların kutlanması yönünde sosyal ve kültürel faaliyetler gerçekleştirilmekte; çocukların ilgi, istek ve ihtiyaçları göz önünde bulundurularak spor çalışmaları yapılmaktadır.

B) Ceza infaz kurumlarındaki çocukların psikolojik ve sosyal problemlerine çözüm sağlamak amacıyla, kurumda psiko-sosyal yardım servisi hizmet vermekte ve bu serviste psikolog ve sosyal hizmet uzmanları görev yapmaktadır. Kurum uzmanları, bireysel ya da grup çalışmaları yoluyla çocukların daha sağlıklı ve uyumlu bireyler olmaları yönünde onları destekleyecek çalışmalar yürütmektedirler. Psiko-sosyal yardım servisi uzmanlarınca, çocuğun bireysel özellikleri de dikkate alınarak, bireysel görüşme ya da grup çalışması yoluyla çocuklar, içinde bulundukları koşullara yönelik farkındalıklarını artırma, durumlarına yönelik alternatif çözümler geliştirme yönünde desteklenmektedir. Bu esnada, ailesi ya da başka sosyal destek sistemleri harekete geçirilerek, çocuğa gerekli müdahalelerde bulunulmaktadır.

Psiko-sosyal yardım servisi uzmanları tarafından, çocukların bireysel özellikleri ve durumlarına uygun müdahale ve destek çalışmalarını plânlayabilmek amacıyla, çocukların kuruma geldikleri andan itibaren, çocuğu tanımaya yönelik olarak fiziksel gelişim ve sağlık durumu, aile durumu, sosyal gelişimi ve uyumu, öğrenimi, çalışma ve suç özgeçmişi, bilişsel özellikleri, kişisel özellikleri, eğitsel-meslekî plân ve amaçları gibi alanlarda bilgi toplanmaktadır. Çocuğa ilişkin bilgiler doğrultusunda, kurum içi ve kurum dışı eğitsel-meslekî, sosyal ve sportif faaliyetlere, psiko-sosyal destek programlarına yönlendirme yapılmaktadır.

Çocuklar, kurum yaşantısına uyumlarını sağlamak amacıyla, kurumda yararlanabilecekleri hizmetler, toplumsal kaynaklar ile hak ve sorumlulukları hakkında bilgilendirilmektedir. Sosyal ve psikolojik müdahalede bulunmak ve gerekli desteği vermek amacıyla çocuklarla bireysel görüşme ve grup çalışmaları yapılmaktadır. Çocuklarla yapılan bu çalışmalarla birlikte, aileleriyle de, çocuk hakkında bilgi almak, bilgi vermek ve ailenin davranış örüntüsünü belirlemek amacıyla yüz yüze görüşmeler veya telefon görüşmeleri gerçekleştirilmektedir. Kurum içerisinde herhangi bir faaliyete ya da programa yönlendirilen çocuklar, katıldıkları faaliyet ya da programlardaki uyum ve gelişim düzeyleri açısından izlenip, değerlendirilmekte; ihtiyaç halinde yeni program ve faaliyetlere yönlendirilmektedir.

Psiko-sosyal yardım servisi uzmanları, eğitim personeliyle birlikte, çocuğun tahliyeden sonraki eğitim-öğretimi ile ilgili olarak yapılması gereken işlemleri, işe yerleştirme, kalacak yer temin etme, karşılaşabileceği sorunlar, ailenin ve çocuğun yardım alabileceği kurumlara ait bilgiler, ailenin çocuğu kabul ve davranış biçimi gibi, çocuğun tahliye sonrasında toplum yaşamına uyumunu kolaylaştırıcı çalışmalar yürütmektedirler.

Çocukların, farklı insanlarla tanışmaları, böylece dış dünya ile ilişki kurmaları ve geliştirmeleri, içerisinde bulundukları koşulların kendilerinde yarattığı kaygıları paylaşmaları ve azaltmaları, ilgi ve istek duydukları konularda bilgi, beceri ve deneyim kazanmaları ve salıverilme sonrası dış dünyaya uyumlarını güçlendirmeleri açısından çocuklarla ilgili eğitim, iyileştirme ve toplumsal hayata hazırlama amacına yönelik bütün faaliyetlerde, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve diğer yerel kaynakların imkânlarından yararlanılmaya . çalışılmaktadır. Yapılan işbirliği sonucunda, çocuklara ve personele yönelik çeşitli projeler geliştirilmektedir.

Bu kapsamda, çocuklar için geliştirilmiş olan "Ceza infaz Kurumlarında Çalışan Personelin Kapasitelerinin Geliştirilmesi Projesi"(ARDIÇ Programı) ile psiko-sosyal yardım servisi tarafından çocuk hükümlü ve tutuklulara yönelik yürütülen hizmetlerin güçlendirilmesi amacıyla, kurumların psiko-sosyal yardım servisi uzmanları (sosyal hizmet uzmanı ve psikologlar) tarafından uygulanmak üzere, "Genel Bilgiler ve Yaklaşım İlkeleri", "Kişisel Gelişim", "Buradayım-Güvenli Davranış", "Aile Eğitimi", "İyiye Doğru Öfke Kontrol", "Cinsel İstismara Yaklaşım", "İnfaz ve Koruma Memurlarına Yönelik Psiko-Sosyal Destek Bilgilendirme" programlan geliştirilmiştir.

Bununla birlikte, çocuk hükümlü ve tutuklulara yönelik yürütülen hizmetlerin nitelikli sürdürülmesini sağlayacak kurumsal ortamın yaratılması amacına yönelik olarak, kurum müdürleri, infaz ve koruma memurları ile diğer personelin kapasitelerinin güçlendirilmesi çalışmaları kapsamında, yönetici ve personel eğitim programlan olmak üzere, iki ayrı program geliştirilmiştir. Bu programlar kapsamında, çocuklarla çalışan personele, kurumda bulunan çocuklara yaklaşım ilkeleri, kurum içi iletişim, ekip çalışması, yönetim becerilerinin artırılması, kurum çalışma planlarının oluşturulması, ulusal ve uluslararası hukuk ve benzeri konularda eğitimler verilmiş ve kurum müdürleri, infaz ve koruma memurları ile diğer personel eğitime alınmıştır.

2008 yılı içinde çocuk ceza infaz kurumlarında çalışan personele yönelik geliştirilen bu programların hizmet içi eğitimleri verilmeye başlanmıştır, ve dörtyüz personele eğitim verilmiştir. 2009 yılında ise (13/11/2009 tarihi itibarıyla) eğitim verilen personel sayısı yüzyirmidir.

C) Kurumlarda uygulanan eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin temel amaçlarından biri. çocuğun toplumla bütünleşmesini sağlamaktır. Dolayısıyla, kurumda tutulma sürecinde, çocuğun toplum yaşantısına uyumunu kolaylaştıracak tahliye sonrasına hazırlık çalışmalarının ve tahliye sonrası faaliyetlerin de planlanması gerekmektedir. Bu nedenle, Bakanlığımız Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, çocuklara yönelik çalışma ve hizmetlerini, çocukların yalnızca kurum içerisinde bulundukları süre için değil, tahliye sonrası korunma ve desteklenmelerini de içerecek şekilde planlamakta ve yürütmektedir.

Kurumlarımızda psiko-sosyal yardım servisi uzmanları tarafından tahliye sonrası koruma ve yardım çalışmaları ile çocukların eğitimlerini sürdürmelerine ve iş bulmalarına yardımcı olunmaya, böylece toplumda uyumlu bireyler olarak yer almalarına katkı sağlanmaya çalışılmaktadır.

Ayrıca, tahliye olacak çocuklar, 03/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu uyarınca her ağır ceza merkezinde kurulan denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerine yönlendirilmektedir.

Ceza infaz kurumları ile denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerinde, 01/10/2009 tarihi itibarıyla, 432 öğretmen görev yapmaktadır.

Denetimli şerbetlik hizmetleri kapsamında, Bakanlığımız Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 01/01/2006 tarihli ve 51 numaralı Genelgesi gereğince, ceza infaz kurumlarından salıverilen çocukların irtibat adres ve telefonları anılan Genel Müdürlüğümüze bildirilmektedir. Bu kapsamda, salıverildiği bildirilen çocuklara salıverilme sonrası, eğitimlerine nasıl devam edebilecekleri ve hakları gibi benzer konularda, bilgiler içeren bir yazı gönderilmektedir. Ayrıca, herhangi bir sorunla karşılaştıklarında kendi bölgelerinde bulunan denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüğüne başvurabilecekleri konusunda bilgi verilmektedir.
Denetimli şerbetlik hizmetleri kapsamında faaliyetlerini sürdüren koruma kurulları, ceza infaz kurumundan salıverilen çocuk ve genç hükümlülerin öğrenimlerine devam etmelerini sağlamaya yönelik çalışmalar yürütmektedirler. Ancak, ceza infaz kurumlarından salıverilen çocuklardan, okullarından taleplerinin reddedildiğine ya da kayıtlarının yapılmadığına dair Bakanlığımıza olumsuz bir bilgi ulaşmamıştır.
II- A) 2009 yılı içinde ceza infaz kurumlarında bulunan çocuklardan, yaygın ve örgün eğitime devam eden çocuklar ile öğrenci seçme sınavına ve seviye belirleme sınavına katılan çocukların sayılarına yönelik olarak Bakanlığımız kayıtlarında mevcut verilere göre oluşturulan tablo,

B) Soru önergesinde yer alan hususlarla ilgili olarak, Millî Eğitim Bakanlığının 16/11/2009 tarihli ve B.08.0.SGB.0.03.06.03-11/6542 sayılı yazısı,

İlişikte sunulmuştur.

Sadullah ERGİN
Bakan

Bilgilerinize arz ederim.

Yaygın Eğitime Devam Eden Çocuk Sayılarını Gösterir Tablo:

OKULLAR:                          ÇOCUK SAYISI:
1- Açık ilköğretim Okulu       162
2-Açık Öğretim Lisesi           138
3-Açık Öğretim Fakültesi          1

TOPLAM                            301

Örgün Eğitime Devam Eden Çocuk Sayısı Gösterir Tablo:

OKULLAR:                        ÇOCUK SAYISI:
1- ilköğretim Okulu              63
2-Genel Lise                        68
3- Meslek Lisesi                  11
4- Endüstri Meslek Lisesi    34
5- Ticaret Meslek Lisesi      16
6-Imam Hatip Lisesi              5

TOPLAM                        197

ÖSS VE SBS'ye Katılan Çocuk Sayısını Gösterir Tablo:

SINAVLAR:                 ÇOCUK SAYISI:
1-OSS                               6
1-SBS                             38

T.C
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

Strateji Geliştirme Başkanlığı
Sayı : B.08.0.SGB.0.03.06.03-11/ 6542

Konu : Soru Önergesi
16/11/2009
ADALET BAKANLIĞINA

İlgi ;23.10.2009 tarihli ve B.03.KGM.0.00.00.05/2004/4893 sayılı yazı.

İstanbul Milletvekili Sayın Ufuk URAS'ın Sayın Başbakanımıza tevcih ettiği. Sayın Başbakanımızın da kendileri adına Bakanlığınız koordinatörlüğünde cevaplandırılmasını tensip ettikleri, "Tutuklu ve hükümlü çocukların eğitimlerine ilişkin" İlgi yazı eki 7/9217 esas numaralı yazılı soru önergesi incelenmiştir.

3. İlköğretim öğrencisi olup tutuklanan çocukların eğitimlerinden geri kalmamaları için valiliklerce gerekli tedbirler alınmaktadır. Ayrıca okula hiç kayıt olmamış ya da okula kayıtlı olduğu hâlde akademik başarısızlık dışında en az üç sınıf geri kalmış çocukların akranları ile beraber eğitimlerine devam edebilmeleri için Yetiştirici Sınıflar Öğretim Programı hazırlanmıştır. Bu program bir nevi telafi programı olup eğitimlerine ara vermiş çocuklara destekleyici eğitim materyali olarak kullanılabilme özelliğine sahiptir.

Millî Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği'nin 40'ıncı maddesine göre tutuklanan veya gözaltına alman öğrencilerin iki dönem notunun bulunması hâlinde sadece aynı Yönetmeliğin 41 'inci maddesine göre ortalama yükseltme sınavlarına ve alt sınıflardan sorumlu oldukları dersler var ise sorumlu oldukları derslerden sorumluluk sınavlarına girebilmektedirler.

4. "ilköğretim ve Ortaöğretim Öğrencilerine Ücretsiz Ders Kitabı Temini Projesi" kapsamında örgün ve yaygın eğitim kurumlan ile açık öğretime kayıtlı öğrencilerin ders kitapları ücretsiz verilmektedir.

Ayrıca, kapalı ceza infaz kurumlarından talep gelmesi hâlinde kültür eserleri, eğitim araçları (Hikâye, roman, ansiklopedi vb.) gönderilmektedir.


6-7. Sorulara konu hususlarla ilgili olarak; 27.08.2003 tarihli ve 25212 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği, 08.12.2004 tarihli ve 25664 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği, 19.01.2007 tarihli ve 26408 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumlan Ödül ve Disiplin Yönetmeliği hükümlerine göre mahallinde işlem yapılmaktadır.


9. 25.10.2008 tarihli ve 27035 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Danışmanlık Tedbiri Kararlarının Uygulanma Usul ve Esaslan Hakkında Tebliğ" çerçevesinde; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'na göre hakkında danışmanlık tedbir kararına hükmedilen çocuklara yönelik gerçekleştirilecek faaliyetler belirlenmiştir.
Söz konusu Tebliğ, risk altında bulunan çocuklara yönelik sunulacak olan danışmanlık tedbiri kararlarının hangi uzmanlar taralından uygulanması gerektiği, ilgili kurum ve kuruluşların görevleri-sorumlulukları ve gerçekleştirilmesi gereken çalışmalar hakkında hükümler içermektedir.
Bu Tebliğ; Bakanlığımız, içişleri Bakanlığı ve Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.
Diğer taraftan, Bakanlığımızca 2004-2009 yılları arasında, "Çocuklara Yönelik Şiddeti Önleme", "Çocuklara ve Ailelere Sağlıklı İletişim ve Uzlaşı Kültürü Kazandırma", "Şiddeti Önleme Noktasında Çocuklara, Ailelere ve Öğretmenlere Rehber Olma" amacıyla programlar hazırlamıştır. Söz konusu programlar Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumuna yayınlanmak üzere gönderilmiş, ayrıca CD ortamında çoğaltılarak Öğretim kurumlarına, rehberlik araştırma merkezlerine ve Bakanlığımız internet sitesi üzerinden yayın yapan "İnternet Radyo TV" aracılığıyla da hedef kitleye ulaştırılmıştır.
"Aile İçi Şiddeti Önleme" isimli proje ve "Şiddeti Önleme" temalı başka projelerin tasarım ve yazım çalışmaları 2010 yılında tamamlanacak şekilde devam etmektedir.
Ayrıca, okullarımızda bu konu eğitimin bir parçası olarak görülmekte ve uygulamalar bu anlayış çerçevesinde yürütülmektedir.
10. Okullarına geri dönen öğrencilerin topluma kazandırılmaları ve yaşadığı olayların olumsuz etkilerinden kısa zamanda kurtularak okullarına adapte olmaları yönünde, rehber öğretmenle ile birlikte okul yönetimleri gerekli tedbirleri almaktadır.
Bilgilerinize arz ederim.

Çözümün Adresi TBMM’dir

DTP'nin kapatılması, 25 yıldır süren kanlı çatışmanın durması ve silahların susması umudunun sona ermesi tehlikesini güçlendiriyor. Toplumun, yaraları uzun süre sarılamayacak daha büyük bir çatışmaya sürüklenmesi riski önümüzde duruyor. Bu kritik eşikte en çok ihtiyaç duyacağımız şey, şiddeti kararlılıkla reddederek, demokratik siyaset alanında ve TBMM içinde barışçı bir çözüm bulabilmek için çaba harcama kararlılığıdır.

Barışı, eşitliği, kardeşliği ve Kürt sorununun parlamentoda çözülmesi gerektiğini savunan insanlar olarak, öncelikle Hükümeti ve TBMM‘ni, istifa edeceklerini açıklamış olmalarına rağmen Kürt siyasal temsilcilerini, sorunların siyaset ve demokrasi çerçevesinde çözülebilmesi için hızla harekete geçmeye çağırıyoruz.

15 Aralık 2009

Adalet Ağaoğlu
Ali Balkız
Aydın Engin
Ayşe Erzan
Baskın Oran
Burhan Şenatalar
Erol Katırcıoğlu
Fevzi Gümüş
Fuat Keyman
Gencay Gürsoy
Hüseyin Ergün
Mithat Sancar
Murat Belge
Orhan Silier
Osman Kavala
Oya Baydar
Ömer Laçiner
Sami Evren
Seyfettin Gürsel
Süleyman Çelebi
Tarhan Erdem
Ufuk Uras
Zübeyde Kılıç

12 Aralık 2009 Cumartesi

Ufuk Uras NTV'nin Sorularını Yanıtladı...



NTV'nin Ufuk Uras'la yaptığı görüşmenin videosu için tıklayın

DTP'nin kapatılmasını kabullenmeyeceğiz

12 Eylül hukuku bir kez daha işledi ve Türkiye'yi bir çıkmaza itti. DTP'nin kapatılması toplumun büyük çoğunluğunun beklediği barış ve kardeşlik umutlarını belirsiz bir geleceğe erteledi.

Barışa, sağduyuya en çok ihtiyacımız olan şu günlerde, açılımdan bahsederken kapatma kararı alınması aklın ve vicdanın kabul etmesi mümkün olmayan bir sonuçtur. Hukukun evrensel ilkelerine aykırı olması bir yana, Kürt sorununda barışçı çözüm ihtimalini de zayıflatan bu kararı kabullenmek mümkün değildir.

Şiddeti siyasal bir yöntem olarak kullanmayan partilerin kapatılmasını kabullenmek, demokratik prensipler bakımından mümkün değildir. Bu nedenle kararın kendisi bile 12 Eylül Anayasası'nın değiştirilmesi ihtiyacını bir kez daha gözler önüne seriyor.

DTP'nin kapatılması bundan çok daha vahim sonuçları olabilecek bir süreci önümüze koyuyor. 25 yıldır süren kanlı çatışmanın durması ve silahların susması umudunun gömülmesi ve toplumun, yaraları uzun süre sarılamayacak daha büyük bir çatışmaya sürüklenmesi riskini doğuruyor. Bu sonuçtan Anayasa Mahkemesi'nden çok 12 Eylül Anayasası ve Siyasal Partiler Kanunu'nu değiştirmeyen iktidar ve muhalefet partileri sorumludur.

Bugün en çok ihtiyaç duyacağımız şey sağduyu ve TBMM içinde barışçı bir çözüm bulabilmek için çaba harcama kararlılığıdır. Bu ülkenin bütün akıl, vicdan ve adalet duygusu taşıyan insanlarının, TBMM içinde barışçı bir çözümün oluşabilmesi için siyasete ağırlığını koyması gerekiyor.

Bu düşünceleri savunan binlerce insanın duyarlı davranacağına, ülkeyi duyarsız ve beceriksiz yöneticilerinin getirdikleri uçurumun kıyısından döndürecek bir iradeyi sergileyeceklerine inanıyorum.

Siyasal hayatı boyunca barışı, eşitliği, kardeşliği ve Kürt sorununun parlamentoda çözülmesi gerektiğini savunan bir milletvekili olarak, bu kritik dönemde, savunduklarımı hayata geçirmek için gerekli adımları atmakta tereddüt etmeyeceğime tüm seçmenlerimin ve yurttaşların bilmesini istiyorum.

Sorunların siyaset ve demokrasi çerçevesinde çözülebilmesi için herkesin elindeki tüm imkanları kullanması gerekiyor. Bunun için aydınlara, demokrasi ve emek güçlerine, sağduyu sahibi tüm yurttaşlara birlikte davranma ve Türkiye demokrasisini kurtarma mücadelesine katılma çağrısı yapıyorum.

Ufuk URAS
İstanbul Milletvekili
 
12 Aralık 2009

9 Aralık 2009 Çarşamba

Ufuk Uras'ın Ali Babacan'a 13.10.09 Tarihinde Verdiği Soru Önergesi'ne Gelen Yanıt

soru önergesi için tıklayın

T.C
DEVLET BAKANLIĞI VE BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI

Sayı: B.02.0.003/13-4349
Konu: 7/10406 sayılı yazılı soru önergesi

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İlgi: TBMM Başkanlığının 09/11/2009 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-16658 sayılı yazınız.
İlgi yazı eki İstanbul Milletvekili Sayın Ufuk URAS tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan 7/10406 sayılı yazılı soru önergesinin cevabına ilişkin olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ‘nun yazısı ekte sunulmaktadır.

Bilginize arz ederim.

Ali BABACAN
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı

Ek: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun 24/11/2009 tarihli ve 405 sayılı yazısı (2 sayfa)

DAĞITIM:
Gereği: Bilgi
TBMM Başkanlığına Başkanlığa
T.C
TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU

Sayı: B.02.2. TMS.0.42-620-405
Konu : Soru Önergesi

DEVLET BAKANLIĞI VE BAŞBAKAN YARDIMCILIĞINA
(Sn.Ali BABACAN)

İlgi: TBMM Genel Sekreterliği, Kanunlar Kararlar Dairesi Başkanlığının 09/11/2009 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-16658 sayılı yazısı

İlgi’de kayıtlı yazı ile, İstanbul Milletvekili Sayın Ufuk URAS tarafından Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısı Sayın Ali BABACAN’a tevcih edilen 7/10406 sayılı soru önergesinin cevaplandırılması talep edilmiştir.

Söz konusu soru önergesine ilişkin taraf olarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından hazırlanan cevap metni ekte yer almaktadır.

Bilgilerinize arz ederim.
Ahmet ERTÜRK
Başkan

Ek: Yazı ( 1 Sayfa)

İSTANBUL MİLLETVEKİLİ SN. UFUK URAS’IN DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI SN. ALİ BABACAN’A TEVCİH ETTİĞİ 7/10406 ESAS NUMARALI SORU ÖNERGESİ İLE İLGİLİ OLARAK TASARRUFU SİGORTA FONU TARAFINDAN HAZIRLANAN CEVAP METNİ

07.03.2008 tarihinde TMSF tarafından el konulan Olay Medya Grubu’nun, 08.10.2008 tarihindeki ilk ihalede satışı gerçekleştirilememiş; ikinci ihale tarihi olarak da 14.10.2009 tarihi belirlenmiştir. İhalenin düzenleneceği tarihe 20 gün kala 23.09.2009 tarihinde Olay Medya Grubu personeli olan 12 kişinin iş akitleri, TMSF’nin atadığı yöneticiler tarafından fesh edilmiştir. Daha sonra bu kişilerden 3’ünün işe iadesi sağlanmıştır.

SORU 1: Olay Basın ve Yayıncılık A.Ş.’de çalışan 8 kişi ile Olay Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş.’den 1 kişinin iş akitlerinin feshedilme gerekçesi nedir?

SORU 2: Ramazan Bayramı öncesinde kurum tarafından dağıtılan hediye paketini kabul etmeyen personelin işten çıkartıldığı doğru mudur? Eğer böyle ise bu gerekçe İş Kanunu’nun hangi maddesine dayandırılmıştır?

SORU 3: İhale öncesi işten çıkartılan personelin tazminat hakları ve alacakları TMSF tarafından mı ödenecektir?

SORU 4: Olay Medya Grubu’na TMSF tarafından el konulduğu gün kurumda kaç personel çalışmaktaydı? Olay Medya Grubu’na TMSF tarafından el konulmasından sonra kaç personel işten çıkartılmıştır? İşten çıkartılan personelin tazminatları hangi kurum tarafından ödenmiştir?

SORU 5:07.03.2008 tarihinden 23.09.2009 tarihine kadar Olay Medya Grubu kadrosuna kaç personel alınmıştır?

SORU 6: Olay Medya Grubu’na atanan TMSF yöneticilerinin kuruma toplam maliyeti (maaş, ulaşım giderleri, konaklama giderleri vb.) nedir?

Olay Medya Grubu’nda taşeron firmalardan hizmet alımı (güvenlik, temizlik, internet hizmetleri vb.) yapılmakta mıdır? Yapılmakta ise firma seçimi hangi kriterlere göre gerçekleştirmektedir? Satın alınan hizmetlerin kurum içinde mevcut personelle sağlanması mümkün değil midir?

CEVAP 1,2,3,4,5,6: Olay Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş ile Olay Basın ve Yayıncılık A.Ş firmalarının yönetim ve denetimi Kurumumuzda olmakla birlikte bahse konu şirketler Fondan bağımsız tüzel kişiliğe ve karar organlarına sahiptir. Olay Radyo ve Televizyon Yayıncılık A.Ş ile Olay Basın ve Yayıncılık A.Ş’nin günlük yönetimleri ile yayın politikaları konusunda Kurumumuzun herhangi bir müdahalesi bulunmamaktadır.

8 Aralık 2009 Salı

Ufuk Uras: ‘Ya açılım ya da katliam cumhuriyeti’ (Pazartesi Konuşmaları-Neşe Düzel) -II-

“Bu memlekette azınlıklara yönelik Kafes diye bir plan hazırlanacak ve siz bir Gestapo soğukkanlılığıyla bu suikast tertiplerini seyredeceksiniz. Böyle sol siyaset olmaz.”

devamı için tıklayın

Ne Silahla ve Ne De Parti Kapatarak Barışa Gidilmez!

Türkiye yeniden karanlık ve kasvetli bir döneme doğru çekiliyor. Barış beklentileri uçup gidiyor. Neyin provokasyon, neyin demokratik tepki olduğunun belli olmadığı günlere giriyoruz.

İstanbul’da belediye otobüslerine molotof kokteyli atarak hayatının baharında bir genç kızımızın ölümüne yol açmakla ya da Diyarbakır’da gösteri yapan bir genci tek kurşunla vurarak barış ortamı yaratılamaz.
Uzun yıllardır herhangi bir eylemin yaşanmadığı bir il olan Tokat’ın Reşadiye ilçesinde, toplumda infial yaratacak bir provokasyonla 7 askeri öldürerek de barış ortamı yaratılamaz.

Hele hele Kürt sorununun çözümü için önemli bir fırsat olan DTP’yi kapatarak barış ortamı hiç yaratılamaz. Dar görüşlü bir yaklaşımla DTP’nin kapatılması, bir fırsatın elden kaçırılmasına ve önemli bir diyalog kapısının kapanmasına yol açacaktır. Böyle anlayışlar Türkiye’yi kapatılmış partiler mezarlığına çevirdi. Ancak, hiçbir parti kapatma kararı, varolan toplumsal sorunlara çare olmadı.
Kürt sorunu bir asayiş sorunu değildir, yargının veya askerin çözeceği bir sorun da değildir. Bu, Türkiye toplumunun sorunudur. Çözüm yolu demokratikleşme ve hoşgörüdür, eşit yurttaşlık ilişkilerinin geliştirilmesidir.
Ölenlerin hepimizde yarattığı derin acı bizleri sağduyulu düşünmekten alıkoymamalıdır.
Türkiye’yi, tüm toplumu derinden yaralayacak bir tahammülsüzlük ve şiddet girdabına yuvarlamak isteyen zihniyete karşı, tüm demokrat ve barışçı güçleri birlikte mücadeleye, yasakçı zihniyeti de sağduyuya çağırıyoruz.

Ufuk URAS
İstanbul Milletvekili

8 Aralık 2009

7 Aralık 2009 Pazartesi

Ufuk Uras: ‘Seksen bir ilde meclis kurduk’ (Pazartesi Konuşmaları-Neşe Düzel) -I-

“Yeni sol parti mağdurlar hareketi olacak. AKP’ye muhalefet ancak ezilenler için daha çok demokrasi ve daha çok özgürlük isteyerek yapılabilir.”

devamı için tıklayın