2 Aralık 2010 Perşembe

Askeri Üslerin Kullanımında AKP'nin samimiyet testi

Askeri Üslerin Kullandırılması Hakkında Ufuk Uras'ın TBMM Genel Kurulunda Gündem Dışı Yaptığı Konuşma

23 Haziran 2010

Değerli vekiller,

Bu hafta yitirdiğimiz Sayın İlhan Selçuk'un ailesinin, yakınlarının, meslektaşlarının ve okurlarının üzüntülerini paylaşır, başsağlığı dilerim ve yine şiddetin en tehlikelisinin kanıksanmış şiddet olduğunu biliyoruz. Şiddet kurbanı bütün yurttaşlarımızı saygıyla anıyor, ailelerine başsağlığı diliyorum. Siyaset kurumunun bir an önce adım atmasını temenni ediyorum.


Değerli vekiller, tırnak içinde size bazı görüşleri okumak istiyorum: "Artık nükleer silahlar istemiyoruz. Kararlı adım atmamız gerek. Olmayanların buna başlamaması ama olanların da yavaş yavaş topraklarından çıkarması önemli. Türkiye ve Brezilya, imzaladıkları bildirinin sonuna kadar arkasında. Dünya barışına hizmet etmek istiyorsak ancak bu şekilde olabilir. İran'la ilgili meselede ikna edicilik için ABD ve diğer nükleer güçlerin nükleer silahlarını ortadan kaldırmaları gerekir. İsrail nükleer silah sahibiyken İran'ın nükleer programının eleştirilmesi birebir çiftçe standarttır." Tırnağı kapatıyorum.

Kimindir bu ifadeler? Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın. Üstelik bunlar yıllar önce söylenmiş sözler de değildir, yani mürekkebi bile kurumamıştır. Arka arkaya okuyunca insanı şaşırtıyor. Peki bu sözlerin arkasında duruyor mu Hükûmet? Nerede ve ne zaman? Bunların sadece hamasi konuşmalar hanesinde kaydedildiğini görüyoruz. "Hayır, değil." diyorsanız, işte AK PARTİ'ye kendi samimiyetini kanıtlamak için bir fırsat daha önümüzde. Bir vicdan testine giriyoruz şimdi. İncirlik Askerî Üssü'nün kullanımına ilişkin gizli Bakanlar Kurulu kararnamesinin yıllık yenilenme zamanı gelmiştir. 2003'ten beri her sene bu gizli kararname yenileniyor.

"İncirlik'te ne var ki?" diye soracak olursanız, Amerikan savaş uçakları Irak ve Afganistan işgallerinde İncirlik Üssü'nü istedikleri gibi kullanıyorlar ama sadece bu da değil. 2005 yılında yayınlanan ve bugüne kadar reddedilemeyen raporlara göre İncirlik Üssü'nde 1998 yılında bu yana doksan adet B-1 tipi nükleer başlık bulunuyor. Her bir B-1 başlığı Hiroşima ve Nagasaki'yi dokuz dakikada yok eden bombalardan, 9 kat daha güçlü bir tahrip gücü anlamına geliyor, yani İncirlik Üssü bir tür nükleer saldırı merkezidir.

Sayın Başbakan, sözlerinizin arkasında duruyorsanız, İncirlik Üssü'ndeki nükleer başlıkları ne yapacağınızı hemen açıklayınız. İncirlik Üssü herhangi bir üs değildir. 1990 Körfez Savaşı'nda, 2001'den itibaren Afganistan ve Irak işgallerinde yakıt ikmali ve operasyon lojistik destek gücünün ana üssü olmuştur. 2004'ten itibaren bu üs Irak'tan Amerika'ya dönen ya da kısa süreli geri hizmete, hava değişimine gönderilen askerlerin konaklama ve transfer merkezi olarak kullanılmaktadır. Ağustos 2010 tarihinden itibaren de Irak'tan Amerikan askerlerinin çekilmesi programı çerçevesinde bir bölümünün ülkelerine, bir bölümünün ise Afganistan'a yönlendirilmesi için ara durak, transfer üssü olarak kullanılması düşünülmektedir.

İncirlik Üssü'nden yürütülen tüm operasyonlar Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde saldırı hukuku kapsamına girmekte, uygulayan ve uygulanmasına zemin hazırlayan devlet ve devletler yasal dayanaktan yoksun kalmakta ve uluslararası hukuka kesinlikle aykırı hareket edilmektedir. Bu üssün CIA tarafından Afganistan ve Iraklı insanların, bir insanlık ayıbı olarak Guantanamo Cezaevine götürülmeleri ve nakliye uçaklarında işkence yapılması sürecinde de üs olarak kullanıldığı uluslararası medyada yer almıştır. Bunlar yokmuş gibi davranıyor Hükûmet. 29 Mayıs 2009 tarihinde Sayın Başbakana yönelttiğim soru önergesinde İncirlik'le ilgili sorularıma yanıt bile verilmedi, neden? Çünkü bu konular gizlilik zırhı altına alınıyor, İncirlik'teki nükleer silahlarla ilgili halktan bilgi saklanıyor. Bunu Başbakanlık yapıyor. Hani şeffaf yönetimden yanaydınız? İşte şimdi zamanı yine geldi. Bu sene de haziran sonlarında kararnameyi uzatacaksınız ama bu konular hiç konuşulmayacak. Meclis, kendi ülkesindeki bir üstte konuşlandırılan nükleer başlıkları tartışamayacak, bilgi sahibi olamayacak ama Sayın Başbakan bölgedeki nükleer silahlarla ilgili çok büyük laflar edecek. Bu ne yaman bir çelişkidir? İncirlik Üssü'nde bulunan 90 nükleer silahın bir an evvel topraklarımızdan sökülmesi, İncirlik Üssü'nün yabancı ülke asker ve silahlarına kullanım izni veren gizli kararnamenin hemen iptal edilmesi gerekmiyor mu? Tabii ki gerekiyor ama Hükûmet bunun yerine gizli kararnameyi bir kere daha uzatacak. 23 Nisan 2003 tarihinde imzalanan ve ABD'nin İncirlik Üssü'nü lojistik amaçlı ve transit geçişler için kullanılmasının hukuki dayanağını oluşturan gizli Bakanlar Kurulu kararnamesi uluslararası hukukun ihlal edildiğini kanıtlayan hukuk dışı bir belgedir.

Bu kararname günümüze kadar birer yıllık süreler ile uzatılarak işleyişine devam etmektedir. Bilgi Edinme Yasası'nın sağladığı hakla Başbakanlığa 2005 yılında 2003 yılında imzalanan İncirlik Üssü'nün kullanımına ilişkin gizli kararnamenin içeriği sorulmuş, 2005 yılında Anayasa'nın 92'nci maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle gizli kararnamenin iptal edilmesi için dava açılmıştır.

Buyurun şimdi vicdan testine: Açıklayın Sayın Başbakan, gizli kararnameyi ve nükleer silahların konuşlandırılması yetkisini yeniden uzattınız mı, uzatacak mısınız? Meclisi ve halkı bilgilendirecek misiniz, yoksa yine üç maymunlar gibi "duymadım, görmedim, söylemedim" parodisi devam edecek mi? Hodri meydan, işte Meclis. Meclisten bu kararı kaçırma hakkınız yoktur. AKP'yi bu samimiyet testiyle baş başa bırakıyoruz.

Teşekkür ederim.
                                                                                          
Ufuk URAS
İstanbul Milletvekili

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder