28 Temmuz 2009 Salı

Ufuk Uras'ın Hüseyin Çelik'e 25.03.09 Tarihinde Verdiği Soru Önergesi'ne Gelen Yanıt

Soru Önergesi yanıtın devamındadır...
T.C.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
Strateji Geliştirme Başkanlığı

Sayı :B.08.0.SGB.0.03.06.03-11/3959 16/07/2009
Konu :Soru Önergesi

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İlgi :14.04.2009 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-12454 sayılı yazı.
İstanbul Milletvekili Sayın Ufuk URAS’ın, ‘‘Trakya Üniversitesinde basın açıklamasına katılan bazı öğrenciler hakkında soruşturma açılmasına ilişkin ’’ İlgi yazı eki 7/7450 esas numaralı yazılı soru önergesi incelenmiştir.

1-2-3. Konuya ilişkin olarak Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca, 24.06.2009 tarihli ve B.30.0.EÖB.0.00.00.03.08.05-2815-18503 sayılı yazısı eki Trakya Üniversitesi Rektörlüğünün 08.06.2009 tarihli ve B.30.2.TRK.0.70.61.00/450-10462 sayılı yazısıyla;

a) 05.11.2008 tarihinde slogan atarak basın bildirisi yapan öğrenci grubu hakkında, mensubu bulundukları okulların yönetimlerinden Eğitim Fakültesi Dekanlığı ile Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu ve Kırkpınar Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunun olayın yerleşke içerisinde gerçekleştiğini göz önüne alarak, ilgili öğrencileri hakkında Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği uyarınca soruşturma yaptıkları,

b)Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğine göre, yükseköğretim kurumuna ait kapalı ve açık mahallerde yetkililerden izin almadan toplantılar düzenlemek veya bu tür toplantılara katılmanın disiplin suçu sayıldığı,

c) Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulundan olaya katılan öğrencinin bir ay uzaklaştırma cezası ile Kırkpınar Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulundan olaya katılan öğrencinin uyarma cezası ile tecziye edildikleri, aldıkları bu cezalara karşı idari yargıya başvurdukları, Eğitim Fakültesinden olaya katılan on öğrenciden dokuzunun iki yarıyıl uzaklaştırma cezası, bir öğrencinin ise olaydan nedamet duymaması ve daha önceden disiplin cezası bulunması nedeniyle çıkarma cezası ile tecziye edildikleri, ancak bu öğrencilerin Edirne İdare Mahkemesinde açtıkları iptal davası ile işlem hakkında Mahkemece verilen "Yürütmenin Durdurulması" kararı ile eğitimlerine devam ettikleri ve haklarında her türlü telafi sınav ve sair işlemlerin tesis edildiği beyan edilmektedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Nimet ÇUBUKÇU
Milli Eğitim Bakanı

DAĞITIM:
Gereği: TBMM Başkanlığına

Bilgi: Başbakanlığa
----------------------------------------------------------

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorumun Milli Eğitim Bakanı Sayın Hüseyin ÇELİK tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını saygılarımla arz ederim. 25.03.2009

Ufuk URAS İstanbul Milletvekili

5 Kasım 2008 tarihinde Trakya Üniversitesi Güllapoğlu Yerleşkesi’nde, 6 Kasım YÖK’ün kuruluş yıldönümü gerekçesiyle, Trakya Üniversitesi öğrencileri bir basın açıklaması düzenlemiştir.

Gerçekleştirilen bu basın açıklamasının ardından Fen-Edebiyat Fakültesi yaklaşık 80 öğrencisine sözlü uyarıda bulunmuştur.

Ardından Tunca MYO’da okuyan ve basın açıklamasına katılan bazı öğrencilere soruşturma açılmıştır. Tunca MYO İdaresi tarafından bu öğrencilere 1’er ay okuldan uzaklaştırma cezası verilmiştir. Yine bu durumun ardından Eğitim Fakültesi’nde okuyan iki öğrenciye, 5 Kasım’da yapılmış olan basın açıklamasına öğrencileri katabilmek adına bildiri dağıttıkları ve Ahmet T. Karadeniz Yerleşkesi’nde çıkan kavgaya karıştıkları gerekçesiyle, iki yarı yıl okuldan uzaklaştırma cezası verilmiştir.

Bu iddialara karşılık olarak öğrenciler Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurarak hukuki süreci başlatmışlardır. Bu hukuki süreç devam ederken, Eğitim Fakültesi’nde aralarında ceza alan bu iki kişinin de bulunduğu toplam 10 kişiye yukarıda sözü geçen basın açıklamasına katılmak, eşit ve parasız, bilimsel, anadilde eğitim talebinde bulunmak, Kürtçe slogan atmak gerekçeleriyle soruşturma açılmıştır. Bu öğrencilerin yaptıkları savunmaların üzerinden uzun bir süre geçmesine karşın, sonuçlar idare tarafından tebliğ edilmemiştir.

1. Fakülteler arasında yaşanan farklılıklar, fakülte yönetimlerinin hukuksuz ve keyfi davrandığının göstergesi midir? Nasıl olur da aynı eyleme katılan ve farklı fakültelerde okuyan öğrencilere farklı uygulamalar söz konusu olabilir?

2. Nasıl olur da anayasal bir hak olan basın açıklamasına katılma hakkını kullanmak (hem de hiçbir uyarıya ve olaya mahal vermeden) bir soruşturmaya konu edilebilir?

3. Nasıl olur da kendini bilim insanı olarak nitelendiren kimseler, kendi haklı ve meşru taleplerini demokratik yollardan yükselten öğrencilere bu soruşturmaları uygular ve cezaları verebilir, bu öğrencilerin gelecekleri ile bu kadar kolay oynayabilir?
7/7450 GK110

Ufuk Uras'ın Nimet Çubukçu'ya 05.06.09 Tarihinde Verdiği Soru Önergesi'ne Gelen Yanıt

Soru Önergesi için tıklayın
T.C.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
Strateji Geliştirme Başkanlığı

Sayı :B.08.0.SGB.0.03.06.03-11/4049 21/07/2009
Konu :Soru Önergesi
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İlgi :17.06.2009 tarihli ve A.01.0.GNS.0.10.00.02-14016 sayılı yazı.

İstanbul Milletvekili Sayın Ufuk URAS’ın, ‘‘Okul çeşitliliğinin azaltılmasındaki bazı uygulamalara ilişkin ’’ İlgi yazı eki 7/8420 esas numaralı yazılı soru önergesi incelenmiştir.

Ortaöğretimde okul çeşitliliği yerine program çeşitliliğini esas alan bir yapıya geçilmesi çalışmaları çerçevesinde; 04.12.2008 tarihli ve 2008/81 numaralı Genelge ile sistem içerisinde yer alan 79 okul çeşidi 15’e indirilmiştir. Bu kapsamda Anadolu liselerinin meslek liselerine dönüştürülmesi gibi bir durum söz konusu değildir.

Diğer taraftan, aynı çalışma kapsamında Anadolu güzel sanatlar liseleri ile spor liseleri, 2009-2010 eğitim-öğretim yılından itibaren kademeli olarak uygulanmak üzere ‘‘ Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi’’ adı altında birleştirilmiştir. 16.06.2009 tarihli ve 27260sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Güzel Sanatlar ve Spor Liseleri Yönetmeliği’nde de yer aldığı üzere , bu okullar Anadolu Lisesi statüsündedir.

Bilgilerinize arz ederim.

Nimet ÇUBUKÇU
Milli Eğitim Bakanı

DAĞITIM:

Gereği: TBMM Başkanlığına,
Bilgi: Başbakanlığa

6 Temmuz 2009 Pazartesi

Yeni Harman Dergisi Temmuz 2009-131. Sayı Röportajı

UFUK URAS AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ...

Ufuk Uras, ÖDP’de liderlik mücadelesi verdiği ‘eski arkadaşlarına’ bu sözlerle çattı.

Sancılı bir sürecin sonunda seçime giden ÖDP’de yeni bir dönem başlıyor. Bilindiği gibi, bağımsız aday olarak girdiği genel seçimlerden başarıyla çıkan ÖDP’nin eski genel başkanı Ufuk Uras, bir süredir parti içi mücadeleyle boğuşuyordu. ÖDP’nin ana bileşenlerinden “Dev-Yol” çizgisi ile sert tartışmalara giren Uras, son parti kongresinde kaybedince ÖDP ile yollarını ayırma kararı aldı.

YeniHarman dergisi bu ay piyasaya çıkan sayısında, tartışmanın taraflarına mikrofonu uzatıp ÖDP ve Türk solunun geleceğini masaya yatırdı.

Ayrıldığı partisini yine sert sözlerle eleştiren Uras özetle şunları söyledi:


‘LİBERAL DEĞİLİM’

Benim hayatım liberalizmle mücadele ile geçti. Kitaplarıma bakın göreceksiniz. Bakın Sol’da genellikle bir ayrışma olduktan sonra o ayrışma bir şekilde teorize edilir. Bu hep böyledir. Bir şekilde kendinin daha solcu olduğunu anlatırsın. Bu insan psikolojisi. Kendinizin daha değerli olduğunu anlatmanız için başkasının ne kadar değersiz olduğunu söylemeye başlamanıza gerek yok. Bizde herkes başkasını tarif etmeyi nedense çok seviyor. Bir tür gölge boksu. Liberallik asla kafamızdan geçmeyen bir şey. Özgürlükçü perspektifle liberal perspektif arasında temel bir fark var. Liberalizm var olan egemenlik ilişkilerini veri alır onun içinde bir serbestiyi savunur. Özgürlükçülük ise var olan egemenlik ilişkilerini aşmak anlamında devrimcidir. Bizdeki, doğru ifade etmek istersek, tek problem siyaset birilerinin icazetinden mi geçecek meselesidir. Bir tarihsel buluşma için oy birliği ile karar almışız sonra birileri demiş ki ya sizin bu karar yanlış demiş vazgeçirmiş. Şimdi bu kadar uzaktan kumandalı siyaset olmaz. Davul birinde tokmak birinde olmaz. Ruhani liderlik cismani liderlik olmaz. Bizde siyasetin papazları var. Esas mesele bu. Tarihi buluşma kararının altında Sevgili Alper Taş’ın da imzası var. Sonra bakıyorsun olmuyor. İki yıldır zaman kaybediyoruz.

‘ASIL DEV-YOL BİZİMLE BİRLİKTE’

Tabii. Basında ki paparazzilerden bir tanesi de o çizgi. Özgürlükçü solcular bir tarafta Dev- Yolcular bir tarafta. Böyle bir şey yok. Devrimci Yol’u Devrimci Yol yapan ana damar bizimle birlikte davranıyor. Meclis’te basın toplantısı yaparken bir tarafımda Fatsa’nın eski Devrimci Yol sorumlusu bir yanımda Karadeniz sorumlusu vardı. Anadolu’ya bakın devrimci damar bizimle birlikte hareket ediyor çünkü devrimci değerlerin şahsileştirilemeyeceğini ve güncellenmesi gerektiğini düşünüyor. O yüzden sol kamuoyunda gördüğünüz o ayrışmalar falan hepten palavradır. Daha geçen hafta bütün Fatsa örgütü 378 üyesi ile birlikte bizim yanımıza geçti. Terzi Fikri’nin oğlu, eşi, torunu bütün Dev-Yol kadroları hepsi.

‘ABDESTİMDEN ŞÜPHE ETMİYORUM’

Piyasa ideolojisinin egemenlik ilişkilerini eşitler arası bir ilişki gibi gösterdiği için ne kadar ideolojik bir şey olduğunu ben ‘İdeolojilerin Sonu’ kitabımda satır, satır anlatıyorum. Ama okumuyorlar. Senin için bir tarif yapıyorlar. Bunu biz ÖDP’yi ilk kurduğumuzda Doğu Perinçek ve Aydınlık çevresi yaptı. Bizi AB’ci ve liberal ilan etti. Bugün duyduğunuz her laf onun tekrarıdır. Tekrar ederek daha solcu olunmuyor. Hayatın içinde yokuz. Sendikal alanda güçlü değiliz. Bir yengeç sepetinde birbirimizle mücadele ediyoruz. Ben artık bunlara yetişemiyorum. Ben abdestimden şüphe etmiyorum.

‘ERGENEKON’LA BİZ MÜCADELE EDERİZ’

Ergenekon Örgütlenmesi denilen bu faaliyet açılan kuyularda çıkan kemiklerle, cephanelerle ortaya çıktı zaten. Bakın Ergenekon’un üzerine sadece bu örgütten mağdur olan solcular ve devrimciler gidebilir. Biz niye bunu AKP’ye bırakalım ki? Ben her yerde söylüyorum, karşısındaki Ergenekon diyenlere üç gün önce Mehmet Ağar davasına gittik orada da kimse yok. Solun bitkisel hayatı ve refleks vermeme durumu, o kadar facia bir durum yok. Bizim hayatımız Mehmet Ağar ve Çiller’i kovalamakla geçti. Dava önümüze geliyor bakıyoruz kimse yok. Ergenekon’a bahane ona bahane buna bahane. Bahanelerin ötesinde bir atalet var. Efem Çukur Köylüleri altın madenine karşı dava açmışlar Kanada şirketine karşı. Ya emperyalizm, kapitalizm diyorsunuz. İşte buna karşı çıkmak o köylülerin yanında olmaktan geçiyor. Yoklar ama. Nereye gitsem yalnızız. Slogan solculuğu bu. Hiçbir hakikati yok. Bütün o lafların karşılığı sokakta bizi bekliyor nereye gitsek emekçiler, mazlumlar yalnız başına. Ergenekon’da böyle. Biz Meclis’te en hayırlı işlerden birini yaptık bence. Bütün darbeleri araştıralım diye. AKP’yi de CHP’yi de teşhir ettik böylece. DTP olmasa gerekli imza sayısına ulaşamıyorduk. Böyle faaliyet halinde bir sol olsa neler olurdu. Kamuoyunda inandırıcılığımız sarsılıyor. Bütün dert kirli ilişkilerin açığa çıkarılması. Bu dava çıkarır mı? Kendi başına bir düzenin harakiri yapması mümkün mü? Ama bulunacak her bulgu çok değerli. Bizim bu bulguları kendi başımıza derinleştirmemiz lazım. Davaya endekslemeden açacağımız kampanyalarla ne bileyim ‘Biz de kuyuları açıyoruz’ dan tutun da Uğur Kaymaz davasına kadar fikri takipte ve yakın bir mücadele içinde olmak gerek.

‘ALBAYLARIN YARGILANMASI NEDEN CHP’Yİ RAHATSIZ EDİYOR?’

Anayasaya karşı çıkıp geçici 15. Madde’yi değiştirelim demek ne kadar inandırıcı. AKP ile bir maç yapıyorlar. Pinpon siyaseti. Bizim yine bunlardan bağımsız olarak bunu sorgulamamız lazım. Ama CHP’nin açılım dediği hikâyeler biraz Baykal’ın zihni zikzakları. Mesele şu sivil yargı meselesinde hemen orda pozisyon değiştiriyor. Denizanası gibi tutamıyorsun elinde. Niye bu kadar albayların yargılanması CHP’yi rahatsız ediyor anlamak mümkün değil.

2 Temmuz 2009 Perşembe

Ufuk Uras’ın Haziran Ayı Faaliyet Raporu

Ufuk Uras Haziran Ayında;

1.6 günü; Deri-İş Sendikası Başkanı ve yönetimi ile görüşmüştür. Tarık Ziya Ekinci ve Nihat Sargın ile görüşmüştür. Petrol-İş Başkanı ve yönetim ile görüşmüştür.

2.6 günü; Turnusol’a yazı yazmıştır. Munise Aren ile görüşmüştür.

4.6 günü; Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç ve beraberindeki heyetle görüşmüştür. Bandırma körfezindeki kirlenme nedeniyle, Çevre Bakanına Çevre günü dolayısıyla sözlü soru sormuştur. Çevre Komisyonu Başkanı Haluk Özdalga ile görüşmüştür.

5.6:günü; Beşiktaş Mahkemesi’nde Çocuk tutukluların davasına ve basın açıklamasına katılmıştır. Emekli-Sen’i Taksim’de ziyaret edip, sendikaya üye olmuştur. Ahmet Türk ve DTP heyetiyle görüşmüştür.

6.6 günü; Adana’da basın toplantısı yapmıştır. Adana Eğitim-Sen’i ziyaret, yürüyüş ve basın açıklamasına katılmıştır. “Birlikte Başarabiliriz” toplantısına ve Adana TV’de programa katılmıştır.

7.6 günü; SHP Kongresine katılmıştır. Fındıklı Dereleri Platformu paneline katılmıştır. Mehmet Bekaroğlu ile görüşmüştür.

9.6 günü; Ziyarete gelen Dev-Lis’lilerle görüşmüş, üniversite sınavları üstüne birlikte basın açıklaması yapmıştır. Venezuella Büyükelçiliğinde resepsiyona katılmıştır.

10.6 günü; Nüfus ve Kalkınma Grubu’na katılmıştır. Nüfus ve Sürdürülebilir Ekonomik Kalkınma Grubu Başkanlığı’nı üstlenmiştir. Kamusal alanda dumansız hava toplantısına katılmıştır. Meclis Başkanı plaket vermiştir. Mithat Sancar ve Sezgin Tanrıkulu ile görüşmüştür.

11.6 günü; Ziyaret eden İstanbul Dişhekimleri Odası Başkanı ve Yönetim Kuruluyla görüşmüştür.

12.6 günü; Birleşik Metal İş Başkanı ve yönetim kurulu ile görüşmüştür. Sodev yemeğine katılmıştır.

15.6 günü; Ziyarete gelen Tekstil-İş Başkanı ile görüşmüştür. SKY-Türk’de programa katılmıştır.

16.6 günü; Kanal A'da haber programına katılmıştır. Ziyarete gelen ATV- Sabah grevcileriyle görüşmüş, hediye ettikleri grev önlüğü almıştır. Turan Eser ve Turgut Öker'le ögrüşmüştür.

17.6 günü; Mecliste basın toplantısıyla istifalarını ve Özgürlükçü Sol Hareketin deklerasyonunu arkadaşlarla birlikte ilan etmişlerdir. TV 24, TNT, TRT ve Haber-Türk'e görüş vermiştir. Partiye ve Meclis Başkanlığı’na istifa dilekçelerini yollamıştır. Bianet'le söyleşi yapmıştır. Mülkiyelilerde toplantıya katılmıştır.

18.6 günü; 15-16 Haziranla ilgili gündem dışı konuşma yapmıştır. Cem Tv ile görüşmüştür. Ziyarete gelen İspanya Bask Partisi yöneticileriyle görüşmüştür. TRT'nin, NATO üzerine çekimine katılmıştır. Newsweek'le görüşmüştür.

19.6 günü; Star TV'yle görüşmüştür. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile havaalanında görüşmüştür. Venezüela Büyük Elçisiyle Amsterdam’daki Bolivarcı devrim ile dayanışma toplantısına katılmıştır.

21.6 günü; Parlamentolararası Venezuela Dostluk Grup Başkanvekili olarak kapanış konuşması yapmıştır. Hollanda’daki devrimcilerin pikniğine katılmıştır. Pandora dergisi'ne söyleşi vermiştir.

22.6 günü; Cumhurbaşkanı danışmanı ile Chavez’in Türkiye’ye davet işini görüşmüştür.

23.6 günü; Çankaya Dergisi ile görüşmüştür. Fransız Büyükelçiliği’ndeki resepsiyonda gazetecilerle sohbet etmiştir.

24.6 günü; Danıştay’da Efemçukuru köylülerinin altın madeni şirketine karşı açtıkları davaya katılmıştır. Mecliste basın açıklaması yapmış, Habertürk’le canlı yayına katılmıştır. Akşam gazetesine röportaj vermiştir. Meclis çalışanları ile dönem sonu yemeğine katılmıştır.

25.6 günü; Nüfus ve Kalkınma Grubu toplantısına katılmıştır. Yargıtay’da Dev-Yol davasına katılmıştır. (“Devrimci Yol’un söylendiği gibi salt bir dergi çevresi olmayıp, siyasi bir devrimci halk hareketi olduğunu ve bu devrimci değerlerin günümüze de ışık tuttuğunu” televizyonlara ifade etmiştir) 32. Gün programında asker-siyaset ilişkisini tartışmıştır.

26.6 günü; Beşiktaş’ta, aralarında Tekstil- İş Başkanı’nın da bulunduğu ESP davasına katılmıştır. Nedim Şener’in Hrant’ın kitabı ile ilgili açılan davasına katılmıştır. Tümtis Başkanı ve yönetim kurulu ile görüşmüştür.

27.6 günü; Koordinasyon toplantısı katılmıştır. Divriği Dergisi ile söyleşi yapmıştır.

28.6 günü; Divriği pilav gününde konuşma yapmıştır. TTB Başkanı Gençay Gürsoy ve Disk Başkanı Süleyman Çelebi ile görüşmüştür. Alper Taş’a başarılar dilemiştir.

29.6 günü; Yeni Harman ile söyleşi yapmıştır. Hava-İş Sendikası’nın yayınlarının Meclise girişinin engellenmesi üstüne soru önergesi vermiştir.

30.6 günü; Haber-Türk’de Balçiçek Pamir’in konuğu olmuştur. (Kamudaki engellilerle ilgili kadro kullanımı konusunda soru önergesine Bakandan yanıt geldi. 41 bin kadro boş duruyormuş.)